top of page
  • Dmt Krhn

GEL VATANDAÅž GEL!

Güncelleme tarihi: 26 Ağu 2022

Taze, sıcacık yeni yazı geldi, Geeell!

Herkese merhabalar deliliği bir kenara bırakacak olursak beklenen gün geldi ve işte ilk yazımla karşınızdayım. Öncelikle yazıyla alakasız birkaç şey söylemek istiyorum. İlk adımını attığım bu zorlu yolda beni yalnız bırakmayanlara bir teşekkürü borç bilirim. Bu blogu açmadan önce yaşadığım tereddütleri sizlere anlatmayı çok isterdim ancak şuan kuracağım hiçbir cümle o tereddütlerimi, korkularımı anlatmaya yetmeyecek. Ama ne mutlu bana ki çok güzel geri dönüşler aldım ve artık bu yolda sizlerin de desteğiyle çok emin adımlarla ilerleyeceğime eminim.


Hem blogumda ilk yazım olması ve sizlerinde rahat okuyup sıkılmaması adına çok severek okuduğum bir kitabın yorumuyla başlamak istedim. Ayrıca psikoloji ile ilgili kitap okumak isteyip bununla ilgili araştırma yapanlara ilaç gibi gelecek bir yazı olacak bu çünkü internette psikoloji ile ilgili kitap önerileri ve yorumları (kendi yaptığım araştırmalardan biliyorum) çok kısıtlı. Kitapla alakasız olan her şeyi söylediğimize göre isterseniz şimdi kitap yorumuna geçelim ? :)

Rus kökenli bir psikiyatrist olan Irvin D. Yalom'u psikoloji okuyup bilmeyen sanırım yoktur, bilmeyenlerde bu yazımdan sonra duymuş olacaktır. Irvin D. Yalom, psikoloji alanında birçok işlere imza atmış ve alanın gelişimine çok önemli katkılar sağlamış bir abimizdir. Alana yaptığı katkılar dışında Yalom, yazdığı 30'dan fazla kitapla da biz okuyuculara çok değerli kaynaklar bırakmıştır. İşte o çok değerli kaynaklardan biri: Bağışlanan Terapi.




Benim Irvin D. Yalom'un okuduğum ve çok sevdiğim ilk kitabıdır Bağışlanan Terapi. Bu kitapta Yalom, psikoterapi serüvenlerinin başında olan genç terapistlere öneriler sunuyor. Kitap 85 bölümden oluşuyor ama bu gözünüzü korkutmasın hemen bazı bölümler 1 sayfa dahi değil. Bu bölümlerde genel olarak terapist hasta ilişkisine, terapinin içeriğine, terapi sırasında ortaya çıkan sorunlara, rüyaların terapide kullanımına ve terapist olmanın tehlikeleri ile ayrıcalıklarına ve en önemlisi de Yalom'a özgü olan 'burada ve şimdi' tekniğine değiniliyor. Yalom bu kitabı için "Çalışmalarımda yararlı bulduğum görüş ve tekniklerin kendisine özgü bir birleşimidir." diyor. Kitabı akıcı dili ve kolay anlatımı sayesinde çok hızlı bir şekilde okuyacağınıza eminim. Ayrıca kitapta Yalom'un Nietzsche'den, Sartre'dan ve daha başka edebiyat eserlerinden aralara serpiştirdiği örnekler okumanızı keyiflendirecek.




"Eğer psikoloji okuyor ve klinik psikoloji alanında ilerlemeyi düşünüyorsanız bu kitap sizin için vazgeçilmez bir kılavuz, adeta bir başucu kitabı olacak !"



Peki bu kitap yalnızca psikoloji okuyup klinik psikoloji alanında ilerlemek isteyenlerin mi okuması gereken bir kitap ? TABİKİ HAYIR! Eğer psikoterapiye ve kişisel gelişime azıcık merakınız varsa bana güvenin bu kitabı çok seveceksiniz. Hatta bir şey söyliyim mi ? Bence bu kitap özellikle terapiye gidecek olan hastalara okutulmalı. Ne demek istediğimi okuduğunuzda daha iyi anlayacaksınız. :)


HATIRLATMA: Kitabı okurken yanınızda defter ve kalem bulundursanız iyi edersiniz. Benim en fazla not aldığım kitaplardan biridir kendisi. Eminim sizlerinde okurken not almak isteyeceği birçok yer olacak ve sonradan bu tavsiye için bana teşekkür edeceksiniz. :)

Şimdi gelelim kitapta not aldığım birkaç yeri sizler ile paylaşmaya :

- İnsanoğlunun içinde kendini gerçekleştirmeye yönelik doğal bir eğilim vardır.

- Eğer sen şu an bu düşünceleri düşünmüyor olsaydın, neleri düşünüyor olacaktın?

- Dışarıya başkalarının penceresinden bakın. Dünyayı hastalarınızın gözünden görmeye çalışın.

- Sartre'ın dediği gibi, "İçe bakış her zaman geriye bakıştır."

- Benlik imgemiz büyük ölçüde yaşamımızdaki önemli kişilerin gözlerindeki değere göre biçimlenir.

- İnan bana, bir insanın vazgeçmesi en zor olan şey gerçekten istemediği şeydir.


- Ölüm her terapi ortamını ziyaret eder. Varlığına aldırmamak tartışılmayacak kadar korkunç olduğu mesajını verir.

- Ölümün fizikselliği insanı tahrip etse de ölüm fikri onu korur.

- En güçlü sınır deneyim insanın kendi ölümüyle yüzleşmesidir.

- Seks, ölüm etkisini ortadan kaldıran bir şey, ölümün mutlak karşıtıdır.

- Her insan yaşamı acı ve can sıkıntısı arasında gider gelir.

- "Ä°nsan arzusunu sever, arzu edileni deÄŸil." (Nietzsche)

- "Eğer gözyaşlarının sesi olsaydı ne söylerlerdi?"


Eveet ilk yazımın sonuna gelmiş bulunuyoruz. Eğer şuan burayı okuyorsanız yazımı sonuna kadar okuduğunuz için çok teşekkür ederim. İlk yazım olması nedeniyle eminim çok fazla hatam ve eksiğim vardır, ben gördüğüm kadarını düzeltmeye çalışacağım. Eğer sizlerde gördüklerinizi benimle paylaşır ve eleştirilerinizi eksik etmezseniz çok mutlu olurum. Ayrıca yazımda kullandığım tüm fotoğraflar evde kendi çabalarımla çektiğim fotoğraflardır. Ayağımın kırık olması ve evden dışarı çıkamıyor olmam nedeniyle elimden bu kadarı geldi. Umarım alçı çıktıktan sonra daha iyi fotoğraflar ile karşınızda olacağım.


Eğer hala abone olmadıysanız aşağı kısımdan mailinizle abone olmayı, bu yazıyı beğenmeyi ve daha fazla kişiye ulaşmam adına yazımı paylaşmayı unutmayın. Bir sonraki yazıda görüşmek üzere, iyi delirmeler. :)


547 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör

Mail listemize katılın

Tüm gelişmelerden haberdar olun

E-posta

bottom of page